ABD Para Denetleme Ofisi (OCC) bugün, dijital varlık odaklı beş şirkete ulusal güven kurumu (trust bank) lisansı için şartlı onay verdi. Bu adım, kripto şirketlerinin federal bankacılık sistemine kontrollü ama somut bir şekilde açıldığını gösteriyor.

Bu karar, bankacılık sektörünün bazı kesimlerinde kriptonun yasal düzenlemelere uyamayacağı yönündeki iddiaları sorgulatıyor. Ancak sektörün sıkça öne sürdüğü, finansal hizmetlerden sistematik olarak dışlandıkları yönündeki anlatıyı da karmaşıklaştırıyor.

Onaya Önce Geçen Beş Şirket

Ripple National Trust Bank’in yanında, ABD Para Denetleme Ofisi (OCC) dijital varlık odaklı dört kuruma daha şartlı onay vererek, bunun izole bir istisna değil, daha geniş bir düzenleyici hamle olduğuna işaret etti.

Ripple’a ek olarak, OCC yeni kurulan First National Digital Currency Bank’a güven kurumu olarak çalışma izni verdi. Ayrıca Circle, BitGo, Fidelity Digital Assets ve Paxos’a eyalet lisansından ulusal lisansa geçiş için de yeşil ışık yaktı.

Bu beş onay, kurumların nihai yetkilendirme alabilmesi için özel operasyonel, yönetimsel ve uyum kriterlerini karşılamasını şart koşuyor.

OCC Denetçisi Jonathan Gould basın bülteninde ‘Federal bankacılık sektörüne katılan yeni oyuncular hem tüketicilere, hem bankacılık sektörüne, hem de ekonomiye faydalı’ dedi. ‘Bu şirketler tüketicilerin yeni ürün, hizmet ve kredi kaynaklarına erişimini kolaylaştırıyor ve dinamik, rekabetçi, çeşitli bir bankacılık sistemi oluşmasına katkı sağlıyor’ ifadelerini kullandı.

Bu firmaların ortak noktası, finansal sistem içindeki iş modelleri ve düzenleyici konumlandırmaları olarak öne çıkıyor.

Hiçbiri mevduat kabul eden ya da geleneksel kredi sunan tam kapsamlı bir ticari banka olarak faaliyet göstermeyi planlamıyor. Bu kurumlar ağırlıklı olarak kurumsal müşterilere yönelik saklama, mutabakat ve dijital varlık altyapısına odaklanıyor.

Fidelity ve Paxos gibi köklü isimler için ulusal lisans tek bir federal denetçi ve ülke çapında yetki anlamına geliyor. Bu değişiklik, dağınık eyalet düzeyindeki denetimi ortadan kaldırarak, büyük ölçekli kurumsal operasyonlar için düzenleyici süreçleri basitleştiriyor.

Ripple National Trust Bank ve First National Digital Currency Bank gibi yeni isimler için ise bu onaylar, perakende bankacılık riskine girmeden doğrudan federal sisteme erişim sağlıyor.

Genel tabloya bakınca, OCC’nin kripto şirketlerini sisteme tamamen kapatmadığı, ama hangi modellerin giriş izni alacağına net şekilde yön verdiği görülüyor.

Debanking Anlaşmazlığı Nedir?

Kripto dünyasında “debanking” tartışmaları son yıllarda hararet kazandı. Çoğunlukla düzenleyiciler, bankalar ve dijital varlık şirketleri arasındaki bir restleşme şeklinde lanse ediliyor.

Kripto sektörünün önde gelenleri, regülatörlerin teşvikiyle bankaların temel finansal hizmetlere erişimi sistematik olarak kısıtladığını defalarca iddia etti. Bu anlatı, “Operation Choke Point 2.0” etiketiyle gündeme taşınırken, geçmişte eski ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Gary Gensler’a atfedilen sıkı düzenleyici yaklaşımlarla kıyaslandı.

Banka ve regülatörler, bu iddialara karşı çıkarak alınan kararların ideolojik değil, risk yönetimi, uyum ve itibar kaygıları ile verildiğini savundu.

Bu çekişme, OCC’nin çarşamba günü en büyük ABD bankalarının iddia edilen debanking uygulamalarına dair ön bulguları açıkladığında yeniden gün yüzüne çıktı.

Debanking Gerçekti Ancak Etkisi Sınırlıydı

OCC, 10 Aralık’ta yayımladığı incelemede, 2020-2023 yılları arasında ülkenin en büyük bankalarında debanking uygulamalarına rastlandığını duyurdu.

Kurum, bankaların yasal iş kolları arasında uygunsuz ayrım yaptığını, buna bağlı olarak erişimi sınırladığını ya da itibarı korumak için sıkı incelemeler başlattığını belirtti.

Dijital varlık faaliyetleri, ateşli silahlar, enerji, yetişkin eğlence ve kısa vadeli kredi ile birlikte doğrudan etkilenen sektörler arasında sayıldı.

Ancak OCC’nin yaklaşımı, sektörün “Operation Choke Point 2.0” anlatısına göre çok daha dar kapsamda. Rapor, bankaların kendi geliştirdiği politika ve inceleme süreçlerine odaklanıyor: Bankalara kripto şirketlerini kesmeleri yönünde merkezi bir talimat olmadığı açıklandı.

Bu ayrım, yeni alevlenen tartışmaların nasıl yorumlanacağı konusunda kritik bir öneme sahip.

İncelenen dönem, 2022-2023 kripto düşüşü ve bunun bankacılık sektörüne yansımasıyla büyük ölçüde örtüşüyor.

İnceleme, bu yıl başında Başkan Donald Trump tarafından atanan Gould’un başkanlığında yayımlandı. Gould bulguları, “araçsallaştırılmış” finansı ve itibar kaygısıyla yapılan dışlamaları sınırlama çabasının parçası olarak tanımladı.

Bu tablo içerisinde, OCC’nin kripto odaklı beş güven kurumuna verdiği şartlı onaylar, sistematik dışlama iddialarını daha da tartışmalı hale getiriyor.

Bankalar ve sektör kuruluşları düzenlemedeki asimetri konusunda uyarıda bulunsa da onaylar, uyuma odaklanan güven kurumu modellerinin federal düzeyde sisteme girişini kolaylaştırdığını gösteriyor.