Piyasalar, kasım ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisini beklerken ABD Merkez Bankası (Fed) Yönetim Kurulu Üyesi Stephen Miran, enflasyonun hedefin üzerinde kalıcı olduğuna dair yaygın görüşe karşı çıkıyor.

Bu açıklamalar, perşembe günü açıklanacak TÜFE verisinden hemen önce geliyor. Bu ABD ekonomik verisi, Bitcoin için yatırımcı hissiyatını yakından etkileyecek gibi görünüyor.

Stephen Miran: Fed, CPI Öncesi Yanlış Enflasyonla Mücadele Ediyor

CME FedWatch Tool’da yer alan veriler, piyasadaki faiz tahminlerinin yeniden şekillendiğine işaret ediyor. Trader’lar, ocak 2026 Fed toplantısında faizlerin sabit kalma olasılığını %75,6 olarak fiyatlıyor.

Stephen Miran, çekirdek enflasyonun aslında Fed’in %2 hedefine çok yakın seyrettiğini savunuyor. Ona göre, hedefin üzerindeki fazla enflasyonun büyük bölümü istatistiksel sapmalardan kaynaklanıyor ve fazla talep ile açıklanamaz.

‘Çekirdek enflasyon şu an Fed’in %2’lik hedefinin çok yakınında’ dedi Miran, X’teki paylaşımında. ‘Hedefin üzerindeki fazla enflasyonun çoğunluğu, istatistiksel hesaplamadaki ayrıntılardan kaynaklanıyor; aşırı talep ile ilgili değil’ dedi.

Miran’ın öne çıkardığı noktalardan biri de barınma enflasyonu. Bu kalem, çekirdek enflasyon hesaplamalarında en büyük ve uzun süreli etkiyi oluşturan alanlardan biri.

Miran, Fed’in tercihi olan Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) endeksinin tüm kiracıların konut maliyetlerini yansıttığını belirtiyor. Bu nedenle, PCE endeksi, piyasada anlık kiralardan geride kalıyor; çünkü kiralar yalnızca kontrat yenilendiğinde güncelleniyor. Miran’a göre, bu gecikme enflasyon görünümünü bozuyor.

Miran ayrıca konut dışı çekirdek hizmet enflasyonuna da değiniyor ve portföy yönetim ücretlerini burada önemli bir örnek olarak gösteriyor. Politika yapıcı, bu ücretlerin, varlık yönetim sektöründe uzun vadeli komisyon baskılarına rağmen çekirdek PCE’yi yapay olarak yüksek gösterdiğini söylüyor.

Bu ücretler yönetilen varlıklar üzerinden hesaplandığı için, borsalarda yükseliş olduğunda ölçülen fiyatlar doğal olarak artabiliyor. Oysa gerçek maliyetler tüketiciler için düşüyor olabilir.

‘Bizim için istatistiksel garipliklerin peşinden koşmak yerine asıl tüketici fiyatlarına odaklanmak daha akıllıca olur’ diye uyardı Miran. Böyle uyumsuzluklara tepki olarak politikanın gereğinden fazla sıkılaşabileceğine dikkat çekti.

İleriye Dönük Verilerle Desteğini Alan Emtia Enflasyonu ve Gümrük Vergileri Yeniden Gözden Geçiriliyor

Mallardaki enflasyon konusunda Miran, yaygın olarak kabul edilen ABD tarifelerinin fiyatlardaki artışa önemli ölçüde neden olduğu düşüncesine katılmıyor.

Ticaret elastikiyetine yönelik araştırmalara dayanan Miran, tarifelerin asıl yükünü ihraç eden ülkelerin taşıdığını, tüketici fiyatlarına etkisinin ise sınırlı ve muhtemelen geçici olduğunu savunuyor.

En temkinli yaklaşımla bile tüketici fiyatlarındaki etkiyi yüzde noktası olarak iki onda bir civarında tahmin ediyor. Yani bu etkinin gürültüye yakın, kalıcı bir enflasyon baskısı yaratmadığı görüşünde.

Miran’ın bakış açısı, Bloomberg Economics’ten Anna Wong tarafından da destekleniyor. Wong, öncü göstergelerin önümüzdeki altı ayda yeniden dezenflasyon sinyali verdiğine işaret ediyor.

Wong, çekirdek TÜFE mallarının yeniden düşüşe geçtiğini, muhtemelen 2026 ortasına kadar süreceğini belirtiyor. Ayrıca piyasaların ilerleyen dönemdeki faiz indirimlerini fiyatlarken hâlâ temkinli davrandığını ekliyor.

‘Fed gelecek yıl faiz indirebilir’ diye yazdı Wong, X’te. Bu sinyaller devam ederse, 2026’daki gevşemeden beklentinin hâlâ fazla muhafazakâr olduğunu söyledi.

Tüm bu yorumlar Fed içinde 2022’den kalma enflasyonla mücadele mi yoksa güncel dinamiklere uygun politika mı tartışmasını kızıştırıyor.

TÜFE verisi perşembe günü açıklanacak. Miran’ın ‘enflasyon abartılıyor, politika zaten gerekenden sıkı’ iddiasını doğrulayıcı ya da çürütecek detaylar için piyasa yakından takipte kalacak.